Aile Gözüyle Rett Sendromu

Meva’nın Rett olduğunu düşünmeye başladığımızda arama motorlarından bu hastalıkla ilgili bilgi edinmeye başladık ve %80’nin de aynı bilgilerin yazdığını farkettik yazılan kötü bilgileri hangi sitede ne yazdığını ezberlemiştik bundan sonraki adım da ise akademik makaleleri taradık değişen hiç bir şey olmadı sonuç olarak aynı karamsarlığa itti bizi esasen Profesörlerin bile bu hastalıkla ilgili bizim edindiğimiz bilgilerin dışında hiç bir sey bilmiyor olması beni hayal kırıklığına uğrattı. Bu sebeple Rettle ilgili diğer sitelerde yazan ezberci bilgiler yerine kızımdan gözlemlediklerimi yazacağım.

  1. Rettli çocuğumuz konuşabilecek mi?
  2. Yürümesi mi kaybolacak?
  3. Ellerini aktif kullanabilecek mi?
  4. Bizi anlıyor mu?
  5. Dediklerimizi ne zaman yapmaya başlayacak?
  6. Benim kızımın zekasında bir problem mi var?
  7. Ne kadar yaşayacak?
  8. İyileşecek mi?
  9. Birden bire ne oldu böyle?

Kafamdaki korkunç sorularla başetmek mümkün değildi sanki her biri ayrı bir işgalci gibi zihnimi, dimağımı kemiriyordu en kötüsü de sonuca ulaşamamak oluyordu umudumu kaybetmemeye çalışıyordum çünkü benim bize ihtiyacı olan bir kızım vardı.

Her çocuktaki rett sendromu mutasyona göre farklılık gösteriyor bu sebeple her çocuğun yapabildiği şeyler birbirinden farklı ortak paydada aynı evreleri birbirlerinden biraz daha farklı geçiriyorlar mesela Meva 15 aylıkken yürüdü çoğu rettli çocuk yürüyemiyor ya da daha geç yaşlarda bu yetiyi kazanıyor sonrası mı Ankarada gitiiğimiz ve bizi umutsuzluğa iten Prof Dr. Kıvılcım Hanıma göre bu yetisini kaybedecek bana göre kaybetmeyecek çünkü Meva oturduğu yerden kalkıp yürümesine devam edebiliyor ya da evdeki koltuklara tırmanabiliyor Rett sendromu olsun ya da başka bir hastalığı olsun referansınız çocuğunuz olsun siz onun neyi yapıp neyi yapamayacağını çok daha iyi bilirsiniz ve en önemlisi ona inanın onlar bizlerden çok daha güçlü.

1) Rett sendromlu çocuklar konuşur mu okuduğum bilgiler 30 kelimeye kadar konuşabildikleri yönünde neden daha fazlası olmasın daha fazlası için umudum olmakla birlikte Meva’nın henüz konuşmadığını belirtmek isterim.

2) Bizdeki el steriotipikleri ilk önce parmaklarını sürekli hareket ettirmeyle ortaya çıktı sonrasında en korkunç boyutu sürekli ellerini ağzına götürüp ısırmasıyla yaşadık bu ısırmalar basit değildi pansuman gerektirecek kadar yara yapıyordu parmaklarını şu aralar ise iki elini beline bağlıyor ve sürekli yumuk bir şekilde tutuyor. Parmaklarında güç yok gibi kullanamıyor kısa süreli nesneleri tutabiliyor. Kendi kendine yemek yiyemiyor ya da herhangi bir oyuncağıyla oynayamıyor bazen içim o kadar çok acıyor ki oyuncaklarının yanına gidip onları izliyor ne düşünüyor ne yapmak istiyor o kadar çok anlamak istiyorum ki aslında aciz olan o değil benim onu anlamakta yetersiz kalıyorum. İçimi en çok acıtan şeylerden biri de evdeki paketi açılmamış bebekler Meva iyileşince oynar diyorduk Mevanın iyileşemeyeceğini öğrenmeden önce… Meva hiç bir zaman oynayamayacak belkide…

3) Meva’yla doğru frekansı tutturup göz teması kurduğumuzda kesinlikle anladığını düşünüyorum. Siz de deneyebilirsiniz bunu.

4) Bir çok görüş var eğitim husunda kimine göre Rett sendromlu çocuklar sağlıklı bir beyine sahip olmadıkları için eğitimle hiç bir şey halledilemez beyinlerinin düzeltilmesi gerek bu görüşe katılmıyorum çünkü şu an için beyninin düzeltip hastalığını giderecek tedavi bulunmadı ben eğitimle öğrenebileceklerini düşünüyorum bu hususta da biz eğitimlerin faydasını gördük

5) Eğitimler sayesinde dediklerimizi yapmaya gayret ediyor. (Meva’nın eğitim programı ile ilgili detaylı bilgiyi başka bir yazıda paylaşacağım ama Bursa’da yaşayıp Özel Eğitim öğretmeni, Fizyoterapist, Ergoterapist arayan olursa mesaj bölümünden ulaşabilir paylaşırım)

6) Rett sendromlu çocukların zekasında hiç bir problem yok emin olabilirsiniz sadece bunları bize göstermede sıkıntı yaşıyorlar.

7) Kimsenin ne kadar yaşayacağının bir garantisi yokken neden aklıma böyle bir soru geldi anlamıyorum işin tuhafı bu arama motorunda yazıyor hem de 40 diye yazmışlar emin olun bu reel bir sonuç değil çocuklarımızla anı biriktirip onların sevgisiyle yaşamak varken neden bunu düşünelim ki şimdide aklıma benden sonra ne olur kim bakar sorusu geliyor ben de kendimi inançlı Kadere Kaza’ya inanan sanırdım al sana kocaman bir eksi daha. Böyle düşünceleri kafamızdan silelim tabi her zaman Polyanna olun hep iyiyi düşünün demiyorum hatta beni yakinen tanıyıp yazıyı okuyanlar şaşırabilir ben kötümser biri sayılırım hep en kötüsüne hazırlarım kendimi hayallerimin yıkılmasında ödüm kopar. Mevanın hastalığının teşhisi kesinleşmeden önce ben en kötüyü düşünüp koydum teşhisi ne oldu değişti mi her şey hayır hiç bir şey değişmedi ben o zaman olabilir mi diye acı çektim sonrasında kesinleşince tekrar acı çektim bu sebeple önce yaşadıklarımız için ahh! vahh! edip sonraları planlayarak şimdimizi harcamayalım. Her şey en sonunda olacağına varıyor biz daha iyisi için çabalayalım.

8) Amerikada fareler üzerindeki deneylerde sonuç alınmış ama henüz insan geninde deney yapılmadı etkileri en aza indirecek ilaçlar üzerinde de çalışılıyor en büyük inancım çaresinin bulunması ve tedavi edilmesi bir yerde okumuştum Allah cc her hastalığa bir şifa göndermiş ancak bizler aciz olduğumuz için henüz şifası bulunamayan hastalıklar var en çok üzüldüğüm hususlardan biri de kızımın hastalığının şifası olmamasıydı oysa o bizim gönüllerimize şifa olarak gönderilmiş melek.

9) Tam da tarif bu birden bire ne oldu böyle çok sorguladım ama 18 aydan sonra kendini gösteriyormuş Mevadan daha ağır mutasyona sahip çocuklarda farketmek daha kolay ancak Meva tüm gelişim evrelerini zamanında gösterdi. Konuştu, yürüdü kendi kendine yemek dahi yiyebiliyordu ansızın hayat kalitesi düşmeye ve huysuz bir çocuk olmaya başladı neşeli kızımız gitmişti inanın hiç kolay değildi hala da kolay değil gün içerinde bile çok defa ani duygu değişimleri yaşıyoruz. Yaşıyoruz diyorum çünkü onun iyi olması demek benimde iyi olmam demek birbirimize endeksli gibiyiz. Bizi en fazla yoran uyku problemi ve sebepsiz ağlamaları kesintisiz 4 saat uyku uyabilmişsek biz o gece kendimizi şanslı hissediyoruz ve uyku ilacı kullandığımız halde bu durum böyle (Uyku ilacını doktor gözetiminde kullanıyoruz) Uykudan önce ağlama krizleri, uykudan uyanırken ağlama krizleri, sürekli diş gıcırdatma sesi ( o kadar şiddetli ki diğer odadayken bile duyulabiliyor), epilepsi nöbetleri hepsiyle başetmek çok zor sağlam bir psikoloji ve gerçekten birbirini anlayıp seven anne baba gerekiyor bu konuda ben şanslıyım bana her anlamda yardımcı olan anlayışlı ve sabırlı eşim var. Bu yolda tek olmamak en büyük avantaj anneanne, dede, babaanne, hala, teyze, dayı, amca kim varsa yardımcı olabilecek ve sizi rahatlatabilecek onlardan yardım isteyin.

Hayatta çalışmak en büyük hırsımdı. Çalışmak , üretmek faydalı olmak, ve bilgimle aldığım maaşla egomu tatmin etmek. Ben üniversite bitirip evde oturan bayanları hiç anlamayıp her fırsatta eleştiriyordum ne var canım ben de yapıyorum ev işi, yemek, ben de misafir ağırlıyorum, iş için eğitimlere de gidiyorum evliyim de çocuğumda var diyordum. Meva henüz 1 yaşında bile değilken İstanbul, Ankara ve Malatya’ya eğitim için gidip kalmıştım şimdi ise o zaman için çok üzülüyorum ama ne demiştik önemli olan şu andı öncesini düşünmek sonrasını planlamak yok.

Rett Sendromuyla ilgili faydalı sayfalar: http://ogrettim.com/

https://www.rettsyndrome.org/

Düzenim bozulur hayatım alt üst olur diye endişe etme nereden bilebilirsin hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını… (Şems-i Tebrizi) düsturuyla hareket edip başımıza gelenlerin en kötüsü olduğu fikrini hayatımızdan çıkararak başlayalım her şeye…

 

 

 

 

 

YIKIM VAKTİ

  • Bu postta kızım Meva’nın rahatsızlığını farkediş sürecimizi ve duygu geçişlerimizi paylaşacağım eminim bu yazıyı okuyan ve özel çocuğu olanlar kendilerinden pek çok şey bulacaklar.

Meva; çok neşeli bir bebekti kahkalarından dolayı pek çok benzetme yapıldı kendisine onun kahkahaları gülmeyenleri bile güldürürdü 1,5 yaşına gelmiş yavaş yavaş konuşmaya başlamıştı evde karıştırmadığı çekmece, dolap yoktu. En sevdiği şey kıyafet dolaplarını boşaltmaktı, kendi kendine yemek yiyebiliyor dediklerimizi yapıyordu, oyuncaklarıyla oynamayı hayali sofralar kurup çay içmeyi seviyordu. 18 aylık olduğu sıralarda yurtdışına çıktık ve Mevanın kriz anlarında zor sakinlediğini, ekrana ilgi duymaya başladığını gördük. Türkiyeye gelince tatile gittik tatilde de huysuz anlarında artışlar olmaya başladı, ismine tepki vermemeye, göz teması kurmamaya başladı artık bir şeylerin ters gittiğini anlamıştım ve çocuk psikiyatristi arama çabalarım başgösterdi eşim ve annem ise beni fazla evhamlı buldukları için daha rahattılar. Bu arada Meva 2 yaşına girdi ve konuşması azaldı. Psikiyatristimize gittik Mevaya “Denver” testini uyguladı ” gelişiminin biraz geriden geldiğini, endişelenmememizi, onu kreşe vererek sosyalleşmesini sağlamamızı” söyledi hemen kreş arayışlarımız başladı nitekim kızımızı kreşe verdik. Mevadaki gerilik devam etti anlamsız el hareketleri başladı ve biz bu defada Uludağ Üniversitesi Çocuk Psikiyatri bölüm başkanına gittik Mevanın Otizimli bir birey olduğunu söyledi hatta psikolojik ilaç bile verdi. Dörtçelik Çocuk Hastanesinde “Atipik Otizm” tanısı konuldu anlayacağınız biz çocukla oradan oraya koştururken doktorlar sürekli tanı değiştirdi bu arada ne mi oldu? Ben Rett Sendromu denilen bir hastalıkla kafayı bozdum evet evet yanlış okumadınız bu hastalıkla yatıp bu hastalıkla kalkmaya başladım bu hastalığa sahip çocukların videolarını izledim ve bu hastalığın kızımda olmaması için her gece dua ettim ağlayarak kendimi parçalayarak çünkü anneydim ve bir şeyleri hissettim Rett Sendromu için test yapılmasını istedik doktorlar klinik olarak Rett Sendromu olamayacağını bu hastaların daha ağır vakalar olduklarını söyleselerde takmıştım bir kere içim rahat etsin diye kan testini yaptırdık sonuçların çıkması 4,5 ay gibi bir zaman aldı. Meva bu süreçte amaçlı bütün el hareketlerini kaybetti, yürüyüşünde  denge problemi meydana geldi, konuşması tamamen durdu, oyuncaklara ilgisi kalmadı.

Sonucu büyük bir sabır ve merakla bekledim evet Meva Otizmli olsaydı ilerlemeye daha olumlu gözle bakıyordum çünkü fiziksel gerilik yaşamayacaktı ama umduğum gibi olmadı ve sonuçların açıklandığı gün geldi büyük yüzleşme Meva’nın rahatsızlığı ” Rett Sendromu” çıktı o gün ve devam eden günler kendimize gelemedik hepimiz farklı bir odada ağladık, sızlandık neden ben?, neden bizim kızımız? ilk önce kendime kızdım sonra Allaha kızdım o kadar üzüldümki evden cenaze çıkmış gibi hissediyordum hoş hayallerimizin cenazesini uğurladık biz o gün çünkü Meva babası gibi 5 dil bilecek annesi gibi kitap okumayı sevecekti Meva; Mühendis olmamalıydı çünkü babası mühendisliğin bayanlar için yıpratıcı olduğunu hatta kendisinin bile zorlandığını söylüyordu. Öğretmen de olmamalıydı çünkü kpss annesini epey uğraştırmıştı. Yurtdışında okumalı mıydı? Babası tabiki okusun istediği yerde derken annesi ben kızımı gönderemem diyordu. Meva; erkek arkadaşını ilk annesine söyleyecekti mesela sonra babasına alıştıra alıştıra ikisi söyleyeceklerdi. Annesinin teyzesi ve kız kardeşi yoktu annesinin derdini dinleyip akıl verecek sonra da babasını koruyacaktı. Biz bu hayallerimizi o gün uğurladık evden çünkü Meva fiziksel olarak geriye gidecek ve normal okula dahi gidemeyecekti. (Bu sendromla ilgili bilgiyi başka bir yazıda ayrıntılı olarak vereceğim.)

Emziren bir anneydim ve kendimi üzmekten sütüm kesildi ufaklık aç kaldı 1 hafta bağırdı yavrucak sonra döndüm kendime ağlamamın bana faydası var mı? yok. Kızıma faydası var mı? ona da yok. Üzülmek hepimize zarar getirdi güçlü olmamız gerekiyordu çünkü bizim kızımız yanı başımızda duruyor gülen yüzüyle bizim gözümüzün içine bakıyordu o işte meleğimiz hani ilk hamile olduğum haberini aldığımda sevinçten havalara uçtuğum. Doğduğunda hepimizin yüzünü güldüren melek. Nadir bir hastalık olabilir Mevada zaten nadir bir melek sevincimiz, mutluluğumuz, kalbimizin en hassas yanı o bizim. Sizde özel bir çocuğa sahipseniz ve ne yapacağınızı bilmeyip üzülüyorsanız üzülmeyin ilk önce moralinizi yüksek tutun ve hayata sımsıkı tutunun iki kat tutunmanız gerekecek çünkü unutmayın sizler çocuklarınızın ellerinin üzerinden tutuyorsunuz siz bırakırsanız onlarda düşer. Çocuğun da bir problem olmayıp yazımı okuyan anneler siz de dönün çocuklarınıza sımsıkı sarılın Allaha şükredin çokca şükredin ve ne olur onlarla ilgilenin bırakın ellerinizdeki telefonları onlar yanıbaşınızda ve bir daha çocuk olmayacaklar ilginizi, sevginizi görsünler.

Hayatımızda yıkımlar olabilir önemli olan enkazın altında kalmamak ve yeniden inşaa edebilmek…Her şey bizim elimizde bana kabullendin mi diye soracak olursanız ben hastalığı ve yıkımlarını kabullenmedim ama kızım her haliyle kabulüm biz elimizden gelen her şeyi eğitmen, fizyoterapist ve doktorlarla yapacağız taktir Allahın.

Kalın Sağlıcakla…

Özel Anne Olmak

Herkes farklı tanımlar özel anne olmayı aslına bakarsanız duygu dünyamızda sürekli değişir bizim. Kimi zaman en ufak şeyden mutlu eder yavrularımız bizi, bazen sinirleniriz bazen kızarız , sevgimiz hiç bitmez mesela özel bir çocuğa sahip olmadan önce içimde bu kadar fazla sevgi ve sabır taşıdığımı bilmezdim. Önce sabretmeyi öğreniriz hele de benim gibi evveliyatı sabırsız biriyseniz bu yönünüzü törpülersiniz. Sonra şükretmeyi öğrenirsiniz çocuğunuzdan daha kötü durumda olanları görünce şükredersiniz mesela çocuğunuz oyuncağıyla amacına uygun oynadı diye şükredersiniz ya da bizim gibi kısa süreli de olsa bir nesneyi tutabildi diye şükredersiniz diğer anneler bilemez bu duyguyu kimbilir belki biz de bilemeyecektik her şey yolunda gitseydi. Şunu belirtmeden de edemeyeceğim her anne özeldir. ” Anne” olmanın kendisi baştan başa özeldir zaten.

Gelelim burada neler bulacağınıza; Özel çocuğa sahip aileler, eğitimciler  ya da empati yapmak isteyen ebeveynlere hitap eden bir platformdasınız. Yaygın Gelişim Bozukluğu, Otizm, Atipik Otizm, Asperger Sendromu, Rett Sendromu, West Sendromu, Down Sendromu, Serebral Palsi gibi rahatsızlıklar hakkında bilgiler, özel çocuklara nasıl yaklaşmamız gerektiği aileler olarak biz neler yapmalıyız? , bu konuyla ilgili etkinlik ve oyun önerileri, eğitim metotları, psikolojik olarak bununla başetme ve bu süreci atlatabilme, konuyla ilgili kitap öneri ve kritikleri, film kritikleri, ücretsiz eğitim için rapor alma süreci, günlük yaşam becerileri, özel çocuğumuzla sosyal yaşamın içinde olma ( park, gezme, tatil), gibi bir sürü şey bulacaksınız. Yazıların fırsat buldukça Ingilizceleri de yayımlanacak ne kadar çok kişiye fayda sağlayabilirsek o kadar mutlu olacağız.

Ben Kim miyim? 2 çocuk annesi bir eğitimci, dünyalar tatlısı özel bir meleğe sahip ” Özel Anneyim” herkese keyifli okumalar…